İnsülin Direnci

İçindekiler

- İnsulin Nedir? Nasıl Çalışır? Görevi Nedir?

- İnsulin Direnci Nedir? 

- İnsulin Direnci Sebepleri Neledir?

- İnsulin Direnci Belirtileri

- İnsulin Direnci Testleri

- İnsulin Direnci Hangi Hastalıklara Yol Açar?

- İnsulin Direnci Tedavisi

İnsulin Nedir?

İnsulin metabolizmanın birçok bölümünde rol oynayan bir hormondur. Hücrede karbonhidratların metabolize edilerek enerji üretiminden depolanmasına, yağların ve proteinlerin sentezlenmesinden bazı minerallerin kullanımına kadar birçok hayati fonksiyonda insülin hormonu kullanılır. İnsulin hormonun etkisini ve görevini anlayabilmek için vücudumuzun nasıl enerji ürettiği ve harcadığı konusunda fikir sahibi olmamız gerekir.

İnsulin Nasıl Çalışır?

Vücuda besinlerle alınan karbonhidratlar bağırsakta sindirime uğrayarak glikoz denilen küçük şeker moleküllerine dönüşerek kana geçiş sağlar. Bunun sonucunda sindirim sonrasında kan şekeri yükselir.

Midemizin arkasında bulunan pankreas bezi vücudumuzda şeker dengesini yöneten endokrin bezdir. Pankreas bezinin hem hormon salgılama hem de sindirimde görevli enzimleri salgılama görevleri vardır. Pankreas bezi insülin, glukagon, somatostatin gibi hormonların salgılanmasını sağlar.

Yükselen kan şekeri pankreas bezindeki beta reseptörlerini uyararak pankreas bezinden insülin hormonu salgılanmasını uyarır. Kan şekeri düştüğünde ise pankreas bezindeki alfa reseptörler uyarılarak glukagon hormonu salgılanır ve kan şekerinin yükselmesi sağlanır.

İnsulinin Görevleri Nelerdir?

Vücudumuzda şeker düzenlenmesinde kullanılan ana hormon, pankreas bezinden salgılanan insülin hormonudur. Sindirim sonrasında kanda şeker yükseldiğinde pankreastan insülin salgılanarak kanda yükselir. İnsulin hormonun görevi kandaki yükselen şekerin hücrelerin içine girmesini sağlayarak metabolize edilmesini sağlamaktır. Hücre içine giren şeker vücudun ihtiyacına göre yakılıp enerjiye dönüştürülebilir veya enerjiye ihtiyaç yoksa depolanır. Karbonhidratlar dışında yağ ve protein sentezlenip depolanmasında da insülin hormonu temel düzenleyici hormondur. Yani insülin vücutta hem kas gelişiminde hem yağ doku oluşumunda görev alır. Bundan dolayı tip 1 diyabet gibi insülin eksikliği olan hastalar hızla kilo kaybedebilir.

İnsulin Direnci Nedir?

İnsulin direnci insülin hormonun başta karaciğer, kaslar, yağ doku gibi vücüdun bölgelerinde etkisini yeterince gösterememesi sonucu kanda fazla miktarda artmasıdır. Bir nevi insülinin etkinliğini gösterebilmesi yani kan şekerini normale getirebilmesi için pankreastan normalin üstünde salgılanmasıdır.

İnsulin Direnci Sebepleri Nelerdir?

  1. Obezite: İnsulin direncinin en önemli sebeplerinden biri aşırı kilodur. Özellikle aşırı kilo ile oluşan göbek çevresinde oluşan yağlanma insülinin etkisini yeterince gösterememesine ve görevini yapabilmek için daha fazla salgılanmak zorunda kalmasına sebep olur. Özellikle göbek çevresinde yağ dokusu ve kanda yağ asitleri arttığı zaman insulin hormonun iş yükü artar ve fazla yağ dokusuna da etki etmesi gerekir. Bu yüzden insülin direnci tedavisinin en önemli basamaklarından birini kilo verme ve yağ dokusunu azaltmak oluşturur.
  1. Ailede Genetik Yatkınlık: İnsulin direncinin ana sebeplerinden biri aileden gelen pankreasın insülin üretimi ve kalitesidir. Ailesinden miras olarak bu genleri alan hastalarda obez veya kilolu olmasalar da insülin kalitesi bozuk olabilir ve insülin direnci gelişebilir.
  2. Fiziksel Aktivite Eksikliği: Kasların en önemli enerji kaynağı glukoz yani şekerdir. Fiziksel aktivite ile kaslar şekeri yakmaya başlar ve bunun sonucunda insülin hormonun işini yapabilmesi için gerekli olan yük azalır. Bu yüzden fiziksel aktivitesi olmayan, hareketsiz yaşamı benimseyen, kas hacmi düşük kişilerde insülin direnci daha sık görülür.
  3. Aşırı Karbonhidrattan Beslenme: Kişinin günlük hayatında aşırı karbonhidrat tüketimi yemek sonrası kan şekerinde aşırı yükselmeler yol açarak insülin hormonunun iş yükünü arttırır. Ne kadar fazla karbonhidrat alınırsa pankreas bezi şekeri düşürmek için o kadar yüksek insülin salgılamak zorunda kalır. Aşırı karbonhidrat ile beslenme insülin direncinin önemli sebeplerinden biridir ve insülin direnci olan hastalar karbonhidrat tüketimini azaltmalıdır.
  4. Polikistik Over Sendromu (PKOS): Kadınlarda görülen, adet düzensizliği, tüylenme veya yumurtalıkta kistlerle karakterli Polikistik over sendromuna (PKOS) insülin direnci eşlik edebilir. İnsulin direncinin düzeltilmesiyle bu hastaların pkos şikayetlerinde de gerileme görülebilir.  
  5. Hücrede Reseptörel Bozukluklar: İnsulinin etki ettiği hücrelerde hücre üstündeki reseptörel bozukluklar insülinin etki etmesinde sorunlara yol açabilir. Bunun sonucunda insülin görevinin yapabilmek için daha fazla salgılanmak zorunda kalır ve insülin direnci oluşur.
  6. Hipertiroidi, Cushing sendromu, akromegali gibi endokrinolojik hastalıklar
  7. Kortizon kullanımı
  8. Ailede Şeker Hastalığı Öyküsü
  9. Alkol Tüketimi

 

İnsulin Direnci Belirtileri Nelerdir?

İnsulin direnci olan kişilerde özellikle

- Yemekten sonra halsizlik, yorgunluk,

-  Ağırlık çökmesi ve uyuklama gibi belirtiler görülebilir.

Ek olarak bazı hastalarda yemek sonrası şekerde aşırı düşme meydana gelebilir. Bu durumda yemek sonrası soğuk terleme, ellerde titreme, acıkma, baygınlık gibi görülebilir. İnsulin direncine tatlı krizleri eşlik edebilir.

İnsulin direnci olan kişiler tansiyon yüksekliği, göbek çevresinde yağlanma, kolesterol yüksekliği, kalp hastalıkları, şeker düşmesi, diyabet gelişimi ve gizli şeker, polikistik over sendromu gibi hastalıklar açısından özellikle risk altındadır.

 

İnsulin Direnci İçin Hangi Testlerin Yapılması Gerekir?

İnsulin direncinin mevcudiyetinde ilk basamakta açlık kan şekeri ve insülin bakılması gerekir. Bunun sonucunda HOMA-IR dediğimiz insülin direnci testi hesaplanır. Açlık kan şekeri normalde 100 mg/dl’nin altında olmalıdır. Açlık kan şekeri 126 mg/dl üstündeyse diyabet yani şeker hastalığı mevcudiyeti vardır. Açlık kan şekeri 100-126 mg/dl arasında ise prediyabet yani halk arasında gizli şeker denilen diyabete adaylık söz konusudur. Vücutta şekerin ne durumda olduğunu gösteren diğer önemli bir test HbA1c testidir. Bu test son 3 ayda şeker ortalamasını gösterir ve açlık şekerinden daha tutarlı ve doğruluğu yüksek bir testtir.

Özellikle yemek sonrası ağırlık çökmesi veya şeker düşmesi olan hastalarda şeker yükleme testi istenerek metabolizmanın karbonhidrata verdiği yanıt belirlenir.

Tanıda İnsulin direnci ile ilişkili hastalıklara dikkat edilmelidir. Bunun için karaciğer yağlanması testleri kanda ve gerekirse ultrason ile incelenmelidir. İnsulin direnci olan hastaların tansiyon yüksekliği, kilosu, vücut kitle indeksi, göbek çevresinde yağlanma tanıda kullanılan önemli parametrelerdir.

İnsulin direnci olan hastalar koelsterol yüksekliği açısından da dikkatle değerlendirilmelidir. Olası kalp hastalıkları ve kadınlarda polikistik over sendromu eşlik edebilecek hastalıklar açısından incelenmelidir.

İnsulin Direnci Hangi Hastalıklara Yol Açabilir?

İnsulin direnci varlığında artış gösteren hastalıklar:

  • Tip 2 Diyabet: İnsulin direnci olan kişiler diyabet gelişimi için aday olan kişilerdir. Bu kişilerde diyabet sıklığı topluma göre artış gösterir.
  • Metabolik Sendrom: Hipertansiyon, göbek çevresinde yağlanma, kolesterol yüksekliği ve şeker hastalığına adaylık ile karakterli metabolik sendrom insülin direnci varlığında artış gösterir. Metabolik sendrom kalp hastalıkları gelişimi için risk göstergesidir.
  • Kalp Hastalıkları
  • Hipertansiyon
  • Polikistik Over Sendromu

İnsulin Direnci Tedavisi

Beslenmenin düzenlenmesi insülin direnci tedavisinin ana basamağıdır. Beslenme ile alınan karbonhidratlı gıdaların azaltılması yemek sonrası insülinin aşırı yükselmesinin önüne geçer, yemek sonrası şikayetleri azaltmada fayda gösterir. İnsulin direnci olan hastalar diyette karbonhidratı azaltmanın etkisinin kısa dönemde, günler içinde görmeye başlarlar. Bununla beraber karbonhidratı azaltma yaşam tarzı şekline sokulup, kilo vermeye yansıdığı zaman esas olumlu etkiler izlenir ve insülin direncinde normale dönme oluşmaya başlar. Bunun için göbek çevresinde yağlanmanın azalması ve kilo verme insülin direncinin normale dönemsinde ana hedeftir.

İnsulin direnci tedavisinde beslenmenin düzenlenmesi kadar önemli diğer bir basamak hareketin, sporun ve günlük aktivitenin arttırılmasıdır. Spor yapıldığında kaslar şekeri kandan çekmeye başlar, şeker depoları harcanmaya başlar ve insülinin dokulara etki etmesi kolaylaşır, iş yükü azalır. Bununla beraber uzun vadede yapılan spor yağ dokunun azalıp, kas hacminin artmasını sağlar. Önerdiğimiz egzersiz haftanın en az 3-4 günü, 30-45 dakikalık zaman diliminde yapımında egzersizdir. İki egzersiz arasında 2 günden fazla zaman olmaması önem taşır. Egzersiz tipi olarak yürüyüş, koşu, yüzme, bisiklet, yüzme veya plates seçilebilir. Kardiyo egzersizleri hem insülin direnci hem kalp hastalıklarının azaltılmasını sağlar.

İnsulin direnci olan hastalarda gereğinde ilaç tedavileri kullanılmaktadır. Birinci grup ilaçlar ağızdan uygulanır, şeker yakımını arttırarak insülin etkinliğini arttırır. İştah kontrolü sağlar. İkinci grup ilaçlar ise iştah üzerine etki etmeden vücuttan yağ atılımını sağlar. Üçüncü gruplar ise şeker yakımını arttırıp, iştahı kapatıp, kilo vermeyi sağlayan iğnelerdir. Bu ilaçların her biri hastanın özelliklerine, insülin direncinin şiddetine, hastanın şikayetlerine, diyabet riskine, kilo durumuna, hastanın genetik yatkınlığına, hastanın eşlik eden hastalıklarına göre uygun dozda başlanmalıdır. Bunun için insülin direnci olan hastaların endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları doktoruna başvurarak uygun tedaviyi alması ve takip edilmesi önem taşımaktadır.

 

Prof. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı