Polikistik Over Sendromu (PKOS), kadınlarda en sık görülen hormon bozukluklarından biridir ve üreme çağındaki her 10 kadından birini etkileyebilir. Adet düzensizlikleri, cilt problemleri, aşırı tüylenme, kilo artışı ve kısırlık gibi birçok belirtisi olan bu durum, sadece bir jinekolojik sorun değil, aynı zamanda metabolik, endokrinolojik ve psikolojik etkileri olan sistemik bir rahatsızlıktır. Bu yazıda PKOS’un nedenlerini, belirtilerini, tanı yöntemlerini ve modern tedavi yaklaşımlarını detaylı şekilde ele alacağız.
Makale İçeriği
TogglePolikistik Over Sendromu (PKOS) Nedir?
Polikistik Over Sendromu (PKOS), yumurtalıklarda birçok küçük kistin oluşmasıyla karakterize bir hormon bozukluğudur. Ancak bu kistler klasik anlamda patolojik kistler değil, olgunlaşamamış yumurta folikülleridir. PKOS, genellikle şu üç ana özellikten en az ikisinin varlığıyla tanımlanır:
- Yumurtlama bozuklukları (oligo-ovülasyon veya anovülasyon)
- Hiperandrojenizm (klinik veya biyokimyasal olarak yüksek androjen düzeyi)
- Polikistik over görüntüsü (ultrasonla tespit edilen 12’den fazla folikül)
Bu sendrom, genetik yatkınlık, çevresel faktörler, yaşam tarzı ve metabolik sorunların bir araya gelmesiyle ortaya çıkar.
PKOS Belirtileri Nelerdir?
PKOS’un belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve şiddeti değişebilir. Ancak en yaygın görülen belirtiler şunlardır:
1. Adet Düzensizlikleri
PKOS’lu kadınlarda yumurtlama düzensiz veya hiç gerçekleşmeyebilir. Bu da seyrek adet (oligomenore), hiç adet görememe (amenore) veya düzensiz adet kanamalarına yol açar.
2. Aşırı Tüylenme (Hirsutizm)
Androjen hormonlarının artışı, erkek tipi kıllanmaya neden olur. Özellikle çene, yanak, göğüs, göbek ve sırt bölgelerinde kalın, koyu kıllar görülebilir.
3. Sivilce ve Yağlı Cilt
Yüksek androjen seviyeleri sebebiyle sebum üretimi artar. Bu durum akneye yol açabilir. Yüz, sırt ve göğüs bölgelerinde yoğun şekilde görülebilir.
4. Kilo Artışı ve Obezite
PKOS’lu bireylerin büyük bir kısmında insülin direnci görülür. Bu da vücutta yağ depolanmasını kolaylaştırır. Kilo artışı genellikle abdominal bölgede olur.
5. İnfertilite (Kısırlık)
Yumurtlama düzensizlikleri nedeniyle gebelik oluşumu zorlaşır. PKOS, tüp bebek merkezlerine başvuran kadınlarda en sık görülen infertilite nedenidir.
6. Saç Dökülmesi
Androjen fazlalığı saç köklerini zayıflatır ve erkek tipi saç dökülmesine neden olabilir.
7. Cilt Renginde Kararma
Özellikle koltuk altı, kasık ve ense bölgelerinde ciltte koyulaşma (akantozis nigrikans) görülebilir.
8. Depresyon ve Kaygı Bozuklukları
Fiziksel belirtiler ve hormonal dengesizlikler, özgüven kaybı ve psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir.
PKOS Neden Olur?
1. Genetik Yatkınlık
PKOS’un genetik bir temeli olduğu düşünülmektedir. Ailede benzer hastalığı olan bireylerde risk daha yüksektir.
2. İnsülin Direnci
Vücut hücrelerinin insüline yanıt vermemesi durumudur. İnsülin direnci, yumurtalıklarda androjen üretimini artırır, bu da PKOS’un temel mekanizmalarından biridir.
3. Hiperandrojenizm
Yumurtalıklar veya böbrek üstü bezlerinden aşırı androjen üretimi, cilt ve kıl folikülleri üzerinde etkili olarak sivilce, tüylenme ve saç dökülmesine yol açar.
PKOS’lu bireylerde kronik inflamasyon (iltihap) düzeylerinin yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu durum da yumurtalık fonksiyonlarını etkileyebilir.
PKOS Tanısı Nasıl Konur?
PKOS tanısı koymak için birden fazla değerlendirme yapılır:
- Detaylı Hasta Hikayesi: Adet düzeni, tüylenme şikayetleri, kilo durumu ve aile öyküsü sorgulanır.
- Fizik Muayene: BMI (Vücut Kitle İndeksi), bel çevresi ölçümü, cilt bulguları değerlendirilir.
- Hormon Testleri: LH, FSH, testosteron, DHEAS, prolaktin, TSH gibi hormon düzeylerine bakılır.
- Ultrasonografi: Yumurtalıklarda polikistik görüntü olup olmadığı kontrol edilir.
- Glukoz ve İnsülin Testleri: İnsülin direncini değerlendirmek için OGTT (oral glukoz tolerans testi) yapılabilir.
Tanı koymak için en çok kullanılan kriterler Rotterdam kriterleridir. Bu kriterlere göre üç ana belirtiden ikisinin bulunması PKOS tanısı için yeterlidir.
PKOS Nasıl Tedavi Edilir?
Tedavi bireyselleştirilmelidir çünkü her hasta farklı klinik tablolarla başvurabilir. Genel tedavi yaklaşımları şunlardır:
1. Yaşam Tarzı Değişiklikleri
- Diyet: Düşük glisemik indeksli, yüksek lifli gıdalar tercih edilmelidir.
- Egzersiz: Haftada en az 150 dakika tempolu yürüyüş veya aerobik egzersiz önerilir.
- Kilo Kaybı: %5–10 oranında kilo kaybı bile adet düzenini sağlayabilir.
2. Medikal Tedavi
a) Adet Düzenleyici İlaçlar
- Kombine doğum kontrol hapları hormon seviyelerini dengeleyerek adet döngüsünü düzenler.
b) İnsülin Duyarlılığını Artırıcı İlaçlar
- Metformin, insülin direncini azaltarak yumurtlamayı teşvik eder.
c) Tüylenme ve Akne Tedavisi
- Anti-androjen ilaçlar (örneğin Spironolakton) kullanılabilir.
- Cilt tedavileri (topikal retinoidler, antibiyotikler) akne için önerilebilir.
d) Gebelik İsteği Olanlara Özel Tedavi
- Yumurtlamayı uyaran ilaçlar (klomifen sitrat, letrozol)
- Gerekirse gonadotropin iğneleri ve tüp bebek uygulamaları (IVF)
Tedavi Sonrası Takip
- Adetler düzene girse dahi yıllık jinekolojik takip ihmal edilmemelidir.
- İnsülin direnci ve obeziteye bağlı olarak ilerleyen yıllarda tip 2 diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıkları gibi riskler artabilir.
- Bu nedenle düzenli kan şekeri ölçümü, kolesterol kontrolü ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları devam ettirilmelidir.
PKOS kısırlık yapar mı?
Evet, yumurtlama problemlerine yol açtığı için hamile kalmayı zorlaştırabilir. Ancak doğru tedaviyle çoğu kadın gebelik elde edebilir.
PKOS’lu kadınlar doğumdan sonra ne yapmalı?
Gebelik sonrası da düzenli jinekolojik kontroller yapılmalı, kilo kontrolü sağlanmalı ve gerekirse hormonal düzenleyici tedavilerle adet düzeni korunmalıdır.
PKOS diyabet riskini artırır mı?
Evet. İnsülin direnci nedeniyle tip 2 diyabet gelişme riski artar. Özellikle obez bireylerde bu risk daha yüksektir.
PKOS’ta ne tür bir diyet uygulanmalıdır?
Düşük karbonhidratlı, yüksek lif içeren, işlenmiş gıdalardan uzak, Akdeniz tipi beslenme modeli önerilir.
Hangi gıdalar PKOS’a iyi gelir?
Omega-3 içeren gıdalar (ceviz, keten tohumu, somon), tam tahıllar, koyu yeşil yapraklı sebzeler, yoğurt ve probiyotikler destekleyici olabilir.
Sonuç
Polikistik Over Sendromu (PKOS), sadece adet düzensizliği ya da tüylenme problemiyle sınırlı olmayan, bütüncül olarak ele alınması gereken kronik bir sağlık sorunudur. Erken tanı, düzenli takip, bireyselleştirilmiş tedavi ve sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleriyle bu sendromun etkileri en aza indirilebilir.
Prof. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan gibi alanında uzman endokrinologlardan destek alınması, hastalığın uzun dönem kontrolü açısından büyük önem taşır. Unutulmamalıdır ki, PKOS doğru yaklaşımla yönetilebilen bir durumdur ve birçok kadın sağlıklı bir yaşam sürebilir.